Sezin ÖNEY
Sanki, birden ayağımızı bastığımız zemin yavaştan sallanmaya başladı, sarsıntı giderek şiddetlendi, sonra zemin hepten yok oldu.
Şimdi, boşlukta savruluyoruz koca bir ülke olarak...
Savrulurken, pürtelâş çevreye bakınınca, en yakın dalga boyunda sandıklarımızdan bir kısmının bambaşka bir yöne uçtuğunu görüyoruz.
Belki de basıncın yarattığı tuhaf kasılmalarla, yüzlerindeki maskeler sıyrılıp ürkütücü görüntüleri ortaya çıkıveriyor.
Bazılarının ise, savrulurken, adeta son derece sağlam bir zemindeymişçesine, kendinden emin adımlar attıklarını görüyorsunuz. Ama havadalar; öylesine asılı boşlukta...
Onlara da tıpkı herkes gibi, sadece uçuştuklarını haykırmak istiyorsunuz fakat sesinizi duymuyorlar; sesler bu girdapta, hortumda hepten kayıp.
Ağzı açıp kapanabilenlerin hemen hepsi ise, “inançlarını” dile getiriyor. Ve hepsi, bu inançların, “kesinkes doğru” olduğuna çok emin.
İnançların ardındaysa, düşünce yok.
Sadece, “haklı” çıkma kaygısı var.
Oysa, hep beraber savruluyoruz...
Savrulurken şiddetli kasırgada, ayağı yere basabilen yok.
Savrulurken...
Dün karşımda olan, neden şu an yanı başıma düştü?
Dün yanı başımda olan, neden şimdi karşımda?
Daha önce de krizler yaşadı Türkiye; ama nerede yanlış yapıldığı, aslında neyin yapılması gerektiği biliniyordu. Sadece, yapılması gereken yapılmıyordu.
Şimdi, Avrupa ile zihinsel, kültürel bağlar yok edilir ve hiç kimseyle de, ticari olanlar dışında, yenileri kurulamazken, Türkiye olarak ilk kez kendi cehennemimizle bu kadar baş başayız.
Komşumuzda süregiden kanlı savaşa fena hâlde müdahiliz.
Kürt Meselesi’nin sürüncemede bırakılıp günlük siyasete meze edilmesiyle, içimizdeki savaşın duble yolunu açıyoruz.
İnsanlığın yüzlerce yılda kurduğu tüm evrensel değerleri hiçe sayıyoruz. İnsan haklarına olan sathi bağlılığı bile kesip attık.
Dünya, Türkiye’ye karşı bir komplodan ibaret.
“Amerikan, İngiliz komplolarından” yakınanlardan yankılanan, aslında bunları şimdi ağızlara sakız edenlerin kulaklarını da çok yakın bir geçmişte tırmalamış detone devlet korosu... Her şeyin cevabını bir “lobi”de bulanlar...
Öte yandan, devletin içi ve dışındaki tüm derebeyliklerde günahları, halının altına kimse görmeden süpürmenin tatlı heyecanı...
Kendine aynada bakmamanın ve kusurlarının hiçbirini görmemenin muhteşem gönül rahatlığı...
Hrant Dink öldürüldükten bir yıl sonra, onun “son kurban” olduğunu sanmış ve şöyle yazmıştım:
“Bugünlere gelinmesine neden olan trajedinin ilk perdesi, Hrant Dink’in ölümüyle başladı. En masumun, en safın kurban olduğu bu trajedi bu son perdede kimbilir nasıl noktalanır?”
Hrant’ın “kaderi” de, Siirt Pervari’de geçtiğimiz günlerde şaibeli şekilde ölen, çocuk yaşta evlendirilmiş Kader’in “kaderi” de önlenebilirdi.
Ama bu ülke kurbana doymuyor...
“Seken” şarapnelle şaibeli şekilde sırtından vurulan çocuk Ceylan Önkol’dan, Roboski’de üzerlerine bombalar yağdırılanlara... Her ay elverişsiz koşullarda boğaz tokluğuna çalışmak zorunda kaldıkları için ölen yüzlerce işçiden (1235 işçi öldü 2013’te): KAMER’in araştırmasına göre, toplam evliliklerin bölgesel olarak yüzde 33’üne kadar ulaşan çocuk yaşta evliliklerin mahkûmlarına... Bir yıl içinde taciz ve tecavüze maruz kaldığı öne sürülen 660 bin çocuğa...
O kadar çok kurban var ki...
Ayaklar altından kayan zemin, ilkeler...
İnsani “doğrular”...
İnsanı insan yapan şey; vicdan...
Demokrasileri, “demokrasi” yapan temel değerler...
Adaleti mümkün kılan kilit prensipler.
İnsan hakları, demokrasi, vicdan, adalet...
Bu kavramları kişisel ve duruma göre değişen yorumlara “iliştiren” değil; “olmaları gerektiği” gibi, evrensel boyutta kabul gördükleri hâliyle ve her koşulda vazgeçilmez kılacak bir düzleme ihtiyaç var.
Kişisel kavgalar, mevzilenen taraflar ötesinde sadece “vicdan meselesi” olduğu için, en başta kendimizi eleştirerek anlamamız gerek bu kavramları; ego tatmini, kişisel ikbal ve itibar, biraz daha fazla güç için hırstan gözü dönmüş şekilde içi boşaltılmadık “değer” kalmadı bu ülkede çünkü.
Savruluş o yüzden...
Yazarlar
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024