Sezin ÖNEY
Kutuplaşma, Türkiye siyaseti için her zaman ciddi bir sorundu. Ancak, günümüzde, artık kutuplaşma, siyasetle ilgisi olmayanları içine çeken “ya bizdensin, ya onlardan” hâli.
Kutuplaşmanın siyasi karşılığı nedir peki?
AKP’nin oy grafiğine bakarak, Türkiye’de ciddi bir oya tahvil getirisi olduğunu öne sürenler var.
Siyaset biliminde, kutuplaşmanın kamuoyu algılarını nasıl yönlendirdiğine dair çalışmalar bulunuyor. Örneğin, James Druckman, Erik Peterson ve Rune Slothuus’un, American Political Science Review’un şubat sayısındaki bir makalesi, kutuplaşmanın kamuoyundaki görüşleri nasıl etkilediğini sebep-sonuç ilişkileriyle inceliyor.
Makalenin başlığı, “How Elite Partisan Polarization Affects Public Opinion Formation?” (Elitlerin Partiler Üzerinden Kutuplaşması, Kamuoyu Algısını Nasıl Etkiliyor?). Başlığın da ortaya koyduğu gibi, makalenin odaklandığı mesele; siyasi elitler, bir konu üzerinde görüş oluşturup, bu görüşü topluma yansıtmaya başlayınca, toplumun bu kutuplaşmadan nasıl etkilendiği.
ABD’de, “enerji” ve “göç” konularını ele alan akademisyenler, partilerin söylemlerinin, kamuoyundaki yansımasını sorguluyor.
Bulguları da, demokrasi açısından oldukça düşündürücü. Çünkü, siyasette ufak bir azınlığın kişisel yaklaşımları, önce parti söylemine; ardından da toplumsal algının yönelimini belirleyen bir “sihirli değneğe” dönüşüyor.
Bu çalışmada da işaret edildiği gibi, daha önce yapılan Howard Lavine, Christopher Johnston ve Marco Steenbergen tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, partilerin sebep olduğu kutuplaşmanın “seçmenlerin yanlış bilgilerle oy verme kararını almasına” sebep olduğunu öne sürmüştü. Lavine ve arkadaşları, Ambivalent Partisan(İkircikli Partizan) adlı kitaplarında, kutuplaşmanın etkilerinin “siyasi temsiliyetle ilgili çok rahatsız edici soruların ortaya çıkmasına neden olduğuna” dikkat çekmişti.
İkircikli Partizan’da, ayrıca, “Oy verenler, bir partiyi, siyasi koşullara yönelik fena şekilde çarpıtılmış algılara sahip oldukları bir durumda, nasıl ödüllendirecek veya cezalandıracak? Ve, siyasi liderlerin hangi konuda nasıl bir duruşa sahip olduklarını gerçekten bilemeden, bekledikleri politik reformları gerçekleştirecek liderleri nasıl olup da, seçebilecekler?” de deniyordu.
Kutuplaşma, ayrıca beraberinde, “partisinin görüşüne giderek artan güveni” de beraberinde getiriyor. Böyle seçmenler, farklı görüşleri giderek daha az dikkate alıyor ve partilerinin görüşlerine göre harekete geçiyorlar. Yani, sadece kendi görüşleri “sertleşmekle” kalmıyor, bir de başkalarının görüşlerini değiştirmek için aktif rol alıyorlar. Partizanlaşan seçmen, kutuplaşmanın yarattığı “bölünmüşlük hâli” olmasa, hak verebileceği argümanları, bilgileri, hiçe saymayı da tercih ediyor.
Türkiye’deki koşullara bakarsak... Bir kere, “parti bağımlılığı” ile hareket edenler kimler, partisinin seçkinlerine görüşlerini belirleyenler hangi kesimler; bunu bir düşünmek gerek. Kutuplaşmanın bugünkü koşullarında güçlü bir “partisizlik” ekseni de var. Dolayısıyla, bahsettiğimiz denklem özellikle “parti fanatikleri” ve “partizanlığı az” veya “partiler üzeri” bakabilenler gibi de şekilleniyor olabilir Türkiye’de...
Neticede, bazen “partiden fazla partizan” kitleler, birbirlerine parti renklerinden azad olarak çok da benziyorlar.
***
Bir ülkede hiçbir siyasi çıkar meselesi, masum insanların sokakta devletin güvenlik güçleri tarafından vurulmasını “açıklayamaz”. İşin feci yanı, siyasi görüşlerine fanatikçe inanan birçok insanın, sokakta taziyeye giderken aslında kendi taziyesine yürüdüğünü bilemeyen bir can için, tek hissinin “vurdumduymazlık” olması.
Uğur Kurt ve sokak ortasında vuruluveren, tüm kutuplaşma kurbanlarımız için başımız sağolsun.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024