Sezin ÖNEY
Türkiye’de artık, Türkiye’nin kendisine bakarak, “sistem” olarak adlandırdığımız yapının gerçekten ne olduğunu göremez olduk.
Çünkü, kelimeler altında ezildik. Sözcükler, konuşanlar dışında hepimizi boğdu.
Nasıl kentlerin her boş köşesinden inşaatlar yükseliyorsa, her boş ânımız da, liderlerin konuşmalarıyla doluyor.
En son “siyasi faaliyetiniz” neydi?
Televizyonda, bir politik tartışma programı izlemek mi?
Bir siyasetçinin sözlerini, sosyal medyada paylaşmak mı? Veya, çevrenizde biriyle “ne güzel dedi” veya “bunu da dedi” gibi yorumlamak mı?
Bir mitinge gitmek mi? Belki en fazla, bir lidere soru sormak mı? “O”nunla karşılaşmak mı?
Benimki de dâhil olmak üzere, çoğumuzun “politika” ile temas hâli, siyasetçiler --daha doğrusu liderler-- ne dedi, bunu konuşmak değil mi?
Konuşmalar üzerine konuşuyor ve sadece konuşuyoruz.
Siyasi hayatımız, “dedi”, “dedi”, “dedi”lerle dolu...
Her “dedi” bir tuğla sanki ve tuğla tuğla üzerine gerçek siyasetle aramıza bir duvar örüyor.
Gerçekten siyasi olan, olabilecek ne varsa, onun üzerine konuşulmuyor. Adeta, gerçek sorunlarımızı konuşmak “sansürlendi”.
Klasik anlamıyla politika, toplumsal sorunları diyalog yoluyla çözümlemek değil mi?
Değilse nedir? Milletvekili olup, devlet ayrıcalıklarına sahip olmak mı? Yakınları ve çevresini, ayrıcalıklardan yararlandırmak mı? Televizyona çıkıp konuşmak mı?
Kalabalıkların önünde konuşmak mı?
Sevilmek, beğenilmek, tapınılmak mı?
Politika, lider mi?
Hangi parti ne yapıyor sahi... Hele, “halkın”, “milletin” cumhurbaşkanı seçimine giderken, artık partilerden hiç bahsetmez olduk. “Adaylar”, adeta partilerin kendisine dönüştü ve/veya “adayın” temsil ettiği partilerin “ta kendisine” dönüşememesi de eleştiri konusu olmaya başladı.
Siyaset tamamen konuşmak üzerine kurulu bir hâl alırken, politikanın, klasik araçları tamamen tedavülden kalkmaya başladı.
Politikanın klasik araçları nedir...
Parti programları, ülke çapındaki ya da yerel ölçekteki sorunları teşhis eden ve bunlara çözüm öneren siyasi yol haritaları, politik veya ideolojik söylemler, Meclis veya yerel yönetimler boyutunda farklı partilerin müzakere ve işbirliği ile insan hayatını etkileyen sorunların teşhisi ve birbiriyle yarışan farklı çözüm projeleri...
Bireyin, kendisini ve kendi hayatını ilgilendiren kararlarda, bir şekilde söz sahibi olabilmesi değil mi?
İktidarın elindeki klasik politik araçlar nedir, bu araçlar nasıl kullanılır?
Yasama, yürütme ve yargı gibi üç temel kanal üzerinden devletin kaynaklarını yönetmede başlıca karar sahibi olan iktidarın, vatandaşlara hizmet edecek şekilde gücünü kullanması değil midir klasik anlamında politika?
Türkiye’de, yasama, yürütme, yargı güçlerinin üçü de, devlet kaynaklarının, iktidarın yararına ve çıkarına kullanılmasına hizmet ediyor.
Sistem, bu...
Konuşmalar ve kelimelerden örülen duvarlar da, aslında hepimizin ufacık gettolara tıkılarak yaşadığımızı maskelemeye yarıyor.
Politikanın, dünyanın her yerinde “gösteri” yönü var.
Ancak, Türkiye’de “ilk kez halkın cumhurbaşkanı” seçilecek afyonunun etkisi altında son birkaç ayda, gerçek sorunlarımızdan hiçbirini konuşmadık...
10 Ağustos seçimlerinden sonra, sistem sadece daha da güçlenecek. Çünkü, daha ilk turda kimin seçileceği belli. Bütün seçim süreci de, zaten sistemi güçlendirmek üzere kurgulu bir şekilde yürüdü...
Erdoğan, artık tıpkı Rusya’da Putin’in durumunda olduğu gibi isminin yanına başka herhangi bir sıfat da konmadan “kim olduğu anlaşılan” bir kült lider.
Seçimler sonrası da, gücün merkezileşme eğiliminin artığını göreceğiz. Simgesel ve algısal olarak ülkenin, Erdoğan’a, Erdoğan’ın ülkenin kendisine dönüşmesi için daha çok çaba gösterilecek; bu kez “Çankaya” tarafından...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024