Sezin ÖNEY
Lakabı “Gri Kardinal”.
Kendini tanırken ise şöyle diyor; “Ben Rusya’nın yeni sisteminin yazarıyım veya hadi, yazarlarından biriyim diyelim”.
Vladislav Surkov’dan bahsediyorum; Rusya’nın yeni sisteminin “karizmatik lideri” Vladimir Putin’in en yakın çalışma arkadaşlarından birinden...
Surkov’a takılan “Gri Kardinal” adı, Üç Silahşörler romanından geliyor. Alexander Dumas’nın bu ünlü romanındaki, perde arkasından hileler yapan, herkesi kandıran mizansenleri yaratan, “gölgeli kişiliğe” atıf yapan bir lakap bu... Fransızca, “éminence grise”, “akıl hocası” manasında da kullanılan bir kavram... Ön planda herkesin gözünün önünde olmadan, olayların gidişatını kurnazca yönlendiren itibarlı, kudretli kişilere takılan isim...
Hep, Putin’den ve onun Rusya’yı parmağının ucunda oynatmasından bahsediyoruz. Aslında, vitrinde olan “Putin figürü” ötesinde, bir takım oyunu sözkonusu.
Rakiplerini dümdüz etmek için sahaya çıkmış, oyunu kıra döke, kuralsız oynayan ve kuralsızlığını da “oyunun kuralı” olarak başkalarına kabul ettiren bir takım.
Surkov, Rusya’da Putin ile vücut bulan yeni sistemi oluşturmak için, kamuoyu algılarını yönlendiren, bu amaçla taktikler oluşturan başlıca “beyin”.
Mesela, Putin’i ölesiye destekleyen, partisi Birleşik Rusya’nın gençlik hareketi Naşi(Bizim), Surkov’un ortaya attığı bir “proje”. Naşi, Putin’e olan bağlılıklarını her fırsatta, kamuoyunun gözüne adeta sokulan “olaylar”, “jestlerle” sergileyen bir gençlik örgütü. 2005’te, “anti-faşist,anti-oligarşik, anti-kapitalist” bir hareket olarak “kuruluveren” Naşi, Türkiye’de askerî vesayet karşıtı olduğunu söyleyen “genç” ve “sivil” olma iddiasındaki yapılara benziyor. 2007’de, “yüzbinlerce” üyesi olduğu öne sürülen Naşi, 2012’de “tasfiye edilmişti”. 2008’de, “Naşi 2.0” ve “Naşi Zafer” gibi farklı gruplara bölünen grubun liderlerden, 2012 seçimleri yaklaşırken, “artık kullanışlı olmadıkları için feda edildiklerini” öne süren de olmuştu.
“Kullanışlı” dönemlerinde, Naşi üyelerinin bazılarının paramiliter talimler yaptıkları da, bir dönem Batı’nın önde gelen gazetelerine konu olmuştu. Sokak çatışmalarında, Putin muhaliflerine karşı “görev alan” Naşi, Kızıl Meydan’da “vatan haini yazarların” kitaplarını da yakmıştı. Tabii, Naşilerin “sırrı”, tamamen gönüllülük esasında, “Başkan”a olan büyük bağlılıkları ile “durumdan vazife çıkaran bir taban hareketi” gibi gözükmeleriydi.
Surkov, ayrıca, her hafta medya yöneticileri ile toplantılar yapıyor ve hangi konunun ön plana çıkarılacağı, hangi konuda “sessiz kalınması gerektiği” üzerine talimatlar veriyordu. Bu noktada, Rusya’da KGB kökenli Putin’in, Türkiye’dekine nazaran başarılı bir sistem oturttuğunu söylemek mümkün. Putin, öyle bizzat, “Alo Fatih” ile falan uğraşıp, vaktini harcayıp, “fani emir kullarıyla” çene çalıp onlarla aynı seviyeye inmek yerine, Surkov gibi elemanlarına işi delege ediyor.
Surkov da, medyayı tamamen Putin’in gücünü destekleyecek biçimde emir-komuta zincirine sokmanın ötesinde, bir de gündemi belirliyor. O gün, o hafta, ne konu “ana gündem maddesi” olsun isteniyorsa, medyada bu konuda tartışma başlatılması sağlanıyor; sonra zaten, susuzluktan kavrulan ormana yanan kozalak atılması gibi alevler etrafı sarıveriyor. Türkiye’de birden başlayıveren Dersim tartışmaları aslında, Rusya’daki bu stratejinin yerli örneği gibi. Geçtiğimiz hafta, “Barış Süreci”nde hatalar yapılıyor mu, bu süreç doğru yürüyor mu diye konuşurken, bu hafta birden gündem Dersim meselesine saplandı. Medyada, bu konuyla ilgili haberler büyüdükçe büyüdü; üzerinde durulmaması gereken detaylar, manşetlere çıktı.
Daha örnek çok; sosyal medyada, “gündem” yaratan, muhalifler hakkında nefret söylemine varan olumsuz yorumlar yapan, bilfiil Kremlin’den gerçekleştirdikleri “sosyal medya müdahaleleri” ile doğru orantılı maaş alan “troller” örneğin.
Ancak, Putin’in gücünün asıl kaynağı bana kalırsa, Surkov gibi “siyaset mühendisleri” değil... Muhalefetin, marjinal, hiçbir biçimde varlık gösteremeyen, hiçbir konuda dayanışamayan, “minimum ilkeler” üzerinde bile geçici koalisyonlar oluşturamayan, paramparça yapılara dönüşmesi. Rusya’da özellikle Duma’da temsil edilebilen muhalefet yok, “Putin uyduları” var diyebiliriz.
Türkiye de bu noktaya getirilmeye çalışıyor. Yerli Gri Kardinaller fazla mesaide yani...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024