Sezin ÖNEY
Atina’da, Yunan gazeteci meslektaşlarımın, 25 Ocak’taki genel seçimlerin beklenmedik galibi,SYRİZA’nın ilk aylardaki iktidarındaki performansıyla ilgili yorumlarını dinlerken, gülümsemeden edemedim. SYRİZA’nın karizmatik lideri, ülkenin genç Başbakanı Aleksis Çipras’ın, iki aylık liderliği boyunca yaptığı ilk tercihlerini son derece yapıcı ama sert biçimde sorguluyorlardı. Türkiye’de ise, Çipras ve SYRİZA heyecanı, rüzgârı malum hiç de azımsanacak derecede değil. Öyle ki, 15 yıllık dış habercilik tecrübemde, Çipras dışında hiçbir Yunan liderinin, Türkiye harici yaptığı basın toplantısı, dış gezi gibi adımlarının, “canlı yayın” konusu olduğuna şahit olmadım. Ama Çipras ve partisi, Türkiye’de medya ve siyaset genelinde büyük heves yaratmış olmalı ki, hemen tüm siyasi hareketler SYRİZA’nın başarısından kendilerine pay çıkarmaya çalıştı. Benzer şekilde, tüm kesimlerden medya da, “işte budur” dercesine, SYRİZA’yı ön plana çıkaran haberler, yayınlara yer verdi. Hattâ, “seni sevmeyen ölsün SYRİZA” gibi psikoloji oluştu.
Yunanistan, kriz pençesinde ilk kıvranmaya başladığında ve ertesinde, Türkiye siyaseti ve medyasında bu komşu ülkeye hiçbir ilgimiz yoktu. 2009’dan bu yana Yunanistan’da sosyal açıdan da sürekli depremlere yol açan ekonomik kriz sürecinde, altı yıllık bir süreç boyunca bugüne kadar neler oldu, hemen hiç ilgilenmedik Türkiye olarak.
Ne zaman ki, Türkiye’de siyasi sıkışmışlık, tıkanmışlık hissi her kesimin medyasını da politikasını da boğmaya başladı, o zaman SYRİZA gibi yeni bir güç birden bire can simidi gibi sarılınan bir vaka hâline dönüştü. Yunanistan ve Türkiye, birbirlerine çok çağrışım yapan ülkeler. Kültürel ve tarihsel bağlar aslında öyle güçlü ki, Avrupa’da yeni bir siyasi güç ortaya çıktığında benzer bir heves yaratmıyor da, olursa gene Yunanistan’daki örneğin etkisi oluyor. Mesela, Slovenya’da sırf yolsuzluk karşıtı söylemle, kurulduktan bir ay sonra iktidara gelen, avukatlıktan siyasetçiliğe hızlı bir geçiş yapan Miro Cerar’ın örneği, Türkiye’de hiç konuşulmadı. Nasıl olup da, Slovenya’da Stranka Mira Cerarja/ Stranka modernega centra (Miro Cerar’ın Partisi/ Modern Merkez’in Partisi) gibi, tek adam tarafından tek bir söylemle (yolsuzluk karşıtlığı) oluşturulan bir siyasi hareket, kısacık bir sürede ülkenin iktidar partisi olur diye üzerine düşünmedik de, SYRİZA bir şekilde yakın geldi.
Aslında, Slovenya’da da Yunanistan’da da, hattâ şu an İspanya’da da olan, olmakta olan, klasik merkez siyasetin yok olması, erimesi.
Türkiye’de de benzer bir süreç yaşandı son 10 yılda; bugün AKP artık geçmişin klasik merkez sağ şablonu ile okunabilecek bir parti değil. Türkiye’de diğer tüm partiler de, merkezin kayan eksenine kendi yorumlarını getirmeye çalıştıkları, bunu da tam olarak beceremedikleri için bocalıyorlar.
AKP, klasik merkez siyasetin eridiği dönemde, giderek artan bir güçle iktidara geldiği için, merkezi kendisine göre tanımladı. Özellikle son 5-6 yılda Erdoğan, Türkiye’nin yeni “merkez” siyasetini kendine üzerine biçilmiş bir elbise gibi diken bir politikacı olarak sivrildi. Erdoğan’ın odağına oturduğu bu yeni merkezim, Türkiye’nin bir parçası olmak üzere taahhütte bulunduğu Avrupa Birliği’nin ülkelerinin merkezi ile bir alakası yok. Avrupa’da, SYRİZA veya Miro Cerar Partisi gibi siyasi hareketlerin klasik merkezin yerini alması sürecinde, evrensel demokratik ilkeler çiğnenmediği için, yeni merkez ile eski merkez arasındaki fark, ekonomik veya sosyal bazı detay yaklaşım farkları üzerinden şekilleniyor: demokratik düzlem kayması yaşanmıyor. Türkiye’de ise, bambaşka bir dönüşüm yaşandı –merkezin yeni tanımını asıl belirleyen otoriterleşme ile beraber, evrensel insan hakları, demokrasi değerleri düzleminin yok olması oldu.
Bu ortamdan da, SYRİZA çıkamıyor. Her şeyden önce, objektif biçimde tüm partileri sorgulayan, yapıcı eleştiriler sunan yaklaşımdaki gazeteciler, medya olmayınca, eksik ve fazlalarıyla sarsıcı bir siyasi dönüşümün Türkiye’de olabilmesi çok zor.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024