Sezin ÖNEY
Türkiye’nin birçok yönden açmazlar içinde olduğunu düşünenler giderek artıyor. Öte yandan, AKP seçmenleri ile diğer partilerin seçmenleri arasında algılar bakımından ciddi farklar sözkonusu. Metropoll’un aylık “Türkiye’nin Nabzı” araştırmasının Aralık sonuçlarına göre AKP seçmenlerinin, yüzde 80,5’i “Türkiye’nin daha iyiye gittiğini” düşünüyor. Buna karşılık, diğer partilerin seçmenleri arasında, “Türkiye’nin kötüye gittiğini düşünenler” yüzde 65 ila 80 oranında. Dış politikadan ifade özgürlüğüne hemen her alanda, AKP seçmeni her şeyi “AK” görürken, diğer partilerin seçmenleri, taban tabana zıt karanlık bir tablo görüyor. Bu algı zıtlaşması da, diğer araştırmaların ortaya koyduğu gibi, müthiş bir toplumsal kutuplaşmaya neden oluyor.
Bu kutuplaşmayı çözecek olanın, 7 Haziran seçimleri ertesinde kurulacak bir koalisyon hükümeti olduğu sanıldı. Oysa, AKP’yi ve AKP’nin son yıllarda dönüştüğü şekli, nasıl “Erdoğanist” bir partiye dönüştüğünü takip etmek çok zor değildi. Gene de, Başbakan Davutoğlu’ndan illa “Erdoğan’a bayrak açacak bir lider” çıkartmak isteyenler var. Bu kanaatte olanların kimi, Davutoğlu’nu, bir “Hoca” olarak, Erdoğan’ın zıddı gibi algılamak inadında. Oysa, Davutoğlu, ne kendini bir parçası olarak gördüğü “dava” bakımından, ne de bir siyasetçi olarak, Erdoğan’a “ihanet etmiş kişi” olarak anımsanmak isteyecektir. Çok da basit bir soru var önümüzde; bugünün AKP’sinde Erdoğan’ın seçmediği veya istemediği biri lider olabilir mi? Yanıt, elbette ki ve yüzde yüz hayır.
AKP, kendi içinden gelen bir değişim ivmesiyle, Erdoğan’a rağmen değişemez. Ama, toplumsal kutuplaşma kadar, çeşitli dış ve iç gelişmeler nedeniyle Cumhurbaşkanlığı’nın oyun alanı kısıtlanıyor. Suriye konusunda, Rusya’nın Türkiye’yi politik ve askerî olarak sıkıştırmasından, Halep’in İran ve Rusya desteğiyle Esad rejiminin eline geçmeye başlaması sürecine, Ankara’nın politikası sarpa sarmış vaziyette. “Halep’in düşmesi”, yeni mültecilerle beraber, “ılımlı muhalefet” olarak nitelenseler de, kimlikleri sorgulanır eli silah tutmuş kişilerin de Türkiye’ye girişi demek. Ekonomi ve Kürt Meselesi’nin güvenlik boyutu da, her ne kadar şu ara algılar gayet güzel yönlendirilse de, bir süre içinde, üzeri örtülemeyen toplumsal krizler olarak Türkiye’nin belini büker hâle gelecek. Türkiye’nin önümüzdeki bu karanlık gelecek tablosu karşısında da, “başkanlık ideali” zora girebilir. AKP içindeki, “eskiler” hareketi de, kendileri yeni bir şey kurmasa veya kuramasalar da, Erdoğan’ın “Yeni Başkanlık Sistemli Türkiye” hedefinin gerçekleşmesine köstek olabilirler.
Siyasetin bu derinleşen krizi, toplumda da, “Büyük Normalleşme” arzusunu artıracaktır. Bunun yolu da, bu yaz sanıldığı gibi bir “Büyük Koalisyon”dan geçmiyor; tüm siyaseti dönüştürecek bir “metamorfoz”dan geçiyor.
Bugünkü AKP, gücünü, Erdoğan’ın “karizmatik” liderliğinden alan, “Bizler ve Onlar” (İyi, AK halka karşı kötü, yoz seçkinler- iç/dış düşmanlar) ayrımına dayalı politika ve söylemlerden alıyor.
AKP’nin Erdoğan odaklı popülizminin yarattığı duvarı da, siyasetin akışının değiştirilmesini sağlayacak büyük bir dönüşüm çatlatabilir.
Karizmatik liderliğe dayalı, “Türk tipi popülizmin”, muhafazakâr ve erkek egemen bir siyasi kültür yarattığını düşündüğümden, kadın liderin Türkiye’nin bugününde yükselmesinin, önlerinin açık olmasının zor olduğu kanaatindeydim. Elbette, HDP ve eşbaşkanlık sistemi, Figen Yüksekdağ örneği var önümüzde; ama kabul edelim ki, bu örnek bir istisna ve varlığı, HDP’nin, hâkim Kürt siyasetinin kendine özgü özelliklerine dayanıyor.
CHP ve MHP’de kadın liderlerin ön plana çıkabileceğini (üzülerek) ben öngörmüyordum; ama, önüme gelen çeşitli araştırmalar, kadın liderlere doğru bir seçmen yönelişi olduğunu gösteriyor. Daha doğrusu iki kadın lidere; Selin Sayek Böke ve Meral Akşener’e.
Bu iki politikacı kadın, beklenmedik şekilde, Türkiye siyasetini, Türkiye siyaseti kültürünün etkisi altına girdiği popülist yönelimi çatlatarak değiştirebilir mi?
Evet ama…
Birçok “eğer” var önümüzde…
Eğer, partileri içindeki tuzak ve engelleri atlatabilirlerse…
Eğer, partileri dışında, burnu çok iyi siyasi koku alan “Büyük” engellerin kazdığı kuyuları aşmayı becerebilirlerse…
Ve nihayet, eğer partilerinde lider değişikliği gerçekleşebilir ve yeni siyaset umudu doğurursa, gerçekten yeni bir politik çizgi sergileyebilirlerse…
Eğer, partileri için milliyetçiliği yeni ve kapsayıcı, tepkisel değil olumlu biçimde yeniden tanımlayabilirse…
Çok fazla “eğer” var önümüzde…
Fakat, Türkiye de şaşırtıcı bir ülke; en azından bir süre önceye kadar iyi biçimde şaşırtmayı da becerebilen bir ülkeydi.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024