Sezin ÖNEY
Ankara’daki yeni saldırı ile ilgili çok karanlık nokta var. Gelecekte, bu bombalama ile ilgili birçok “şok edici” detay, gerçek çıkacak gibime geliyor. Bakalım, gerçeklerin ipuçlarının ortaya çıktığı zamanları, ne zaman nasıl göreceğiz.
Gerçekte her ne olduysa, yaşananların perde arkasını devlet içinde bilen biliyor. Bu bilgiler de, belli ki, “klasik devlette” rahatsızlık yaratıyor.
Dün, Ankara’da Kocatepe Camii’nden kalkan cenazelerde, devlet erkânının tüm ağır topları vardı. Devlet oradaydı… Ama devletin en üst düzey insanı, Cumhurbaşkanı orada değildi. Neden, nasılları da “faniler” olarak bilebilecek durumda değiliz.
Ancak, gözlenen, “bildiğimiz hâliyle” devletin, Ankara’daki törende, kendi cenazesi kalkarmış gibi bir ağır hissiyat içinde olduğu idi.
“Devlet” deyince, öyle rastgele bir yapıdan bahsetmiyoruz Türkiye’de. Osmanlı İmparatorluğu’ndan bu yana katmer katmer açılmış, kat kat kabarmış; tüm “memuriyet” kadroları, devlet erkânı eğitimi, tüm ülkeye ve ötesine yayılmış kurumları ile çok ciddi bir yapıdan bahsediyoruz. Şimdi de, devletin, İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e, değişerek dönüşerek ama varlığını savaşlara, krizlere, sarsıntılara karşı hep korumuş yapısı, kendini gerçek bir “yok oluş tehdidi” altında hissediyor gibi gözüküyor.
Bu tehdit algısının şekillenişi, nedenleri nasılları üzerine yorum yapmayacağım; çok fazla bilinmeyen var net bir denklem kurabilmek için… Ancak, “klasik devlet”, gövdesinden çıkmaya çalışan “yeni devlete” karşı çok büyük bir huzursuzluk hissediyor diyebiliriz.
Ankara saldırısı da, arka planı gerçekte her neyse, tüm bu huzursuzluğun doruğa çıktığı nokta oldu.
Ve, devlet, yani “klasik devlet”, Ankara’da kendi cenazesinin kalktığına tanık oldu adeta.
Dikkat ederseniz, kurumlar arasında bir sorumluluk, kurumsal zaaf kabul etmeme yarışı oldu –“Biz söylemiştik” diyenler adeta, “devir değiştiğinde sorumluluk bize kalmasın” demek istiyordu.
Bugün, yargıdan bakanlıklara, güvenlik bürokrasisinden diplomasiye, herkes neyin ne olması gerektiğini, nelerin yanlış olduğunu çok iyi biliyor.
Bu nedenle de, devletten birçok kişi ile temas ettiğinizde, “gözlerinize bakılamadığına” tanık oluyorsunuz. Güç dengelerinde en ufak bir değişim olduğunda, yanlış yapanlar kendilerinin de zan altında kalacağını, hallaç pamuğu gibi atılacaklarını çok iyi biliyorlar.
O nedenle, devlet bir yol ayrımında duruyor.
Şimdi ne olacak?
Suriye politikasının dağıldığı ortada; deniz bitti. Ankara’da, ya biten denize bodoslama atlayarak çakılma politikası benimsenecek ve klasik devlet ile yeni devlete ayrım yapmayan bir yıkılış süreci yaşanacak. Ya da, Ankara’da Suriye politikasının yanlışlığının sorumluluğu birinin, birilerinin üzerine kalacak, bırakılacak ve Türkiye, kendini temize çekmeye başlayacak. Bu temize çekme sürecine giden yolda, temize çekme sürecinin kendisi de, “klasik devletin” kurduğu bir oyun planı ile gerçekleşecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024