Sezin ÖNEY
Britanya’da 1990’lardan bu yana ilk kez bir siyasi cinayet işlendi. Ülke siyasetinin parlayan yıldızlarından, 1970’lerin politik kuşağının en sevilen, yeni isimlerinden Jo Cox öldürüldü. Bu azimli, mütevazı, cana yakın genç kadının en verimli çağında hayattan koparılıp alınması, insanın gerçekten kalbini parçalıyor. Kaldı ki, Britanya gibi siyasi şiddete uzak bir ülkede bunlar oluyorsa, Türkiye gibi zaten şiddete iç içe yaşayan ülkelerde daha neler olabilir varın siz tahayyül edin.
Son dönem, Britanya’daki politik durumla ilgili kimle konuşsam, müthiş bir kutuplaşmadan bahsediyordu. Türkiye gibi, kutuplaşmanın hayatın her alanında etkili olduğu bir ülkede yaşayınca, açıkçası bana, Britanya’nın durumu çok “trajik” veya “dayanılmaz” gelmiyordu.
Britanya’daki düşük ve orta gelirli gruplar üzerine araştırmalar yapan Resolution Foundation’ın 2012’deki bir raporu, “eğer radikal tedbirler alınmazsa 2020’de ikiye bölünüp parçalanmış bir ulusa dönüşeceğiz” uyarısında bulunuyordu. Rapor şöyle devam ediyordu: “Zenginler daha zenginleşecek, fakirler de daha da fakirleşecek; orta ve düşük gelir grupları ise zaten kıt kanaat olan yaşam standartlarında ciddi düşüşler yaşayacaklar. Bu kutuplaşma, Britanya’nın orta kesiminin içini tamamen boşaltırken, bireyler bazında çok büyük zararlara yol açacak; politika da bu nedenle sarsılacak- sosyal birliğimiz, Birleşik Krallık halkının sağlığı, refahı ve iyiliği tehlikede. Bu tablonun ortaya çıkmasına izin verilmemeli”.
Bu raporun yayınlanmasından 4 yıl kadar sonra, Jo Cox’un canını alan katili yaratan toksik siyasi ortam oluştu. Britanya, önce 2014’te İskoçya’nın ayrılık referandumu, 2015’te genel seçimler ve ardından da Avrupa Birliği üyeliğine “tamam mı devam mı” sorusunun ortaya atıldığı gibi Brexit referandumu gibi, politik ve sosyal kutuplaşmayı artıran keskin virajlara savruldu. Bu arada da, ekonomik uçurumlara çare bulunması için bir ortak akıl ortaya konamadı. Bugün, Brexit gibi ciddi bir konuda, ülkenin iki başlıca siyasi hareketi, Muhafazakâr ve İşçi partileri, aynı şeyi savunduklarında bile bir araya gelemiyor.
Jo Cox, İşçi Partisi’nden bir milletvekili olarak, “iki tarafa” da bir şeyler söyleyebilen ve kutuplaşmayı aşabilen nadir insanlardandı. Üstelik Cox’un kendisi, alt sınıf bir aileden gelen biri olarak, dişiyle tırnağıyla didinerek kendini sıfırdan yaratabilmiş biriydi. Ailesinde ilk üniversiteye giden kişiydi; Cambridge Üniversitesi’nde çok zor zamanlar geçirdi. “Ne konuşmam, ne köklerim, ne çevrem, Cambridge için ‘tasvip edilir’ değildi. Kaldı ki, sınıfta herkes gelecekte ne yapacağına karar vermek için bir süreliğine kendini seyahate, keyif çatmaya vururken; ben diş macunu fabrikasında çalışıyordum.” diyordu.
Politikaya girmeden önce insani yardım kuruluşlarında çalışan ve Gazze’den Somali’ye kadar dünyanın dört bir yanına yardım için giden bu güleç kadın, o kadar nefret dolu bir cinayetin kurbanı oldu ki…
Cox’un Müslüman, başı örtülü danışmanı Fazıla Aswat’a göre, son sözleri, “Çok fazla acım var.” oldu.
Kendisini hem vuran hem de bıçaklayan saldırgan ise mahkemede adı sorulduğunda “Hainlere ölüm” diye yanıt verdi malum… Katil Thomas Mair, aşırı sağ eğilimlerin buluşma noktası olan Springbook Kulübü’nün üyesiydi. Aşırı sağ popülist lider Nigel Farage da, bu kulübün konuşmacılarından…
Fransa’nın aşırı sağcı lideri Marine Le Pen de, Cox cinayetinden sonra, “Halk, Brüksel tarafından aşağılandığı için şiddete başvuruyor.” diye bir tweet attı. Aşırı sağ zihniyete göre “halk”, katiller, şiddete başvuranlar ve zorbalar. Gerçek halkın çözülmeyen sorunlarını istismar edip, gaddarlığı meşrulaştırmak isteyen bu zihniyeti, biz de Türkiye’de çok yakından tanıyoruz ne yazık ki…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024