Sezin ÖNEY
16 Nisan 2017 itibariyle, 2010 referandumundan beri, 7. kez sandık başına gidiyor Türkiye.
Seçim yorgunu bir ülkeyiz aslında… Her seçimde daha kutuplaşmış, daha ayrışmış…
Kutuplaşma, var olan siyasi dengelerin üç aşağı-beş yukarı farklarla, adeta “Buzul Çağına” girmiş gibi donup kalmasına neden oluyor. Bu nedenle de, TBMM’de temsil edilen dört büyük siyasi parti, neredeyse “bölünmez bir bütün” olarak sabitlenmiş oy oranlarına sahip…
Ancak, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde de gayet net görüldüğü biçimde, “üç aşağı-beş yukarı” oynamalar, çok büyük farklar da yaratabiliyor…
Hele ki, güvenilir kamuoyu araştırmalarının verdiği ipuçlarına göre, yüzde 50-yüzde 50’ye yakın oranlarla ortadan ikiye bölünmüş bir referandum tablosunda, “üç aşağı-beş yukarı” çok fark yaratacaktır…
Farklı (ve güvenilir) araştırmaları yanyana koyup bakınca, ortaya çıkan tablo şu: yaklaşık yüzde 15’lik bir kararsız kitle var. Ve bu kitle, tüm oylamanın kaderini değiştirebilir.
Kadınlar ve gençler, “Hayır”a en meyilli gruplar ve aynı zamanda, “Fikri/cevabı olmayan” kararsızların en yüksek oranda olduğu kesimler. Buna karşılık “Evet”çiler, daha çok 55 yaş üzeri kesim ve erkekler…
Yaklaşık 50 günlük bir kampanya süreci var Türkiye’nin önünde…
“Evet” ve “Hayır” kampanyalarının tonlamaları nasıl peki? Kim nasıl etkilenebilir bu kampanyalardan? Öncelikle bu yazıda, “Evet” kampanyasının verdiği ipuçlarına bakmakla başlayalım…
İlk kez Erol Olçok’suz bir iktidar kampanyası
Daha, “Evet” kampanyasının tonlamasının ana hatlarını, billboard’larını, afişlerinin nasıl olacağını henüz bilemiyoruz. Haberlere göre, kampanya 25 Şubat’ta başlayacak ve 40 gün sürecek.
Kampanyanın “beyin takımında” sadece bir kadın yer alıyor. Varlık Fonu başta olmak üzere tüm kilit konumlarda var olan Yiiğit Bulut, bu takımın da bir parçası…
AKP var olduğunda beri bir ilk yaşanacak: Partinin tüm kampanyalarına imza atan Erol Olçok artık yok. Oğlu Abdullah Tayyip ile beraber 15 Temmuz gecesinin kurbanı olan Olçok ve kampanyaları üzerine ayrıca yazacağım. Kampanyayı şirketi Arter, onsuz tasarlayacak. Geriye bakıldığında, Olçok’un yarattığı imgelerle, “bir devrin sembolü” olduğunu giderek daha çok düşünür oldum açıkçası…Bu konuyu başka bir yazıya bırakalım ve şimdilik “Evet” kampanyasının nasıl şekillendiğine bakalım.
Bir kere, kampanya şarkısı “Tabii ki Evet”, son derece erkek sesli ve tonlu, “Ecdad”, “Şahitler, Şehitler, Şehadet”, “Tek Millet, Tek Vatan, Tek Bayrak” da, bu kampanyanın en önemli temaları. “Kutlu Zaferin İkrȃmı” için sert perdeden, terslercesine “Tabii ki Evet” diyen şarkıcı, insanda bir devlet dairesinde veya dolmuşta itilip kalkılma hissi yaratıyor. Şarkının nakarat kısımlarındaysa, dinleyenin kafasına tokmaklar iniyor gibi oluyor.
Kadın figürü ve “Evet” kampanyası
Daha önceki AKP kampanyalarında, Olçok’un şarkılarda kadın seslerini ve yumuşak tonlamalardaki duygusal şarkıları tercih ettiği gözlenmişti. Hatta bazı kampanya şarkıları, siyasiden çok aşk-sevgi temalı serenatları andırıyordu.
Erkeksi tonlama ve gür erkek seslerinin AKP kampanyasında ön plana çıktığı ilk zaman 2014 yerel seçimlerinde, “Dombra” ile olmuştu.
Olçok, “Dombra” ile 17-25 Aralık sonrası hazırladıkları kampanyayı çöpe attıklarını ve tamamen Recep Tayyip Erdoğan’a odaklı yepyeni bir kampanya tasarladığını dile getirmişti.
Ancak, “Dombra”nın inşa etmeye çalıştığı imaj da, “Tabii ki Evet”e göre farklı bir şeydi: Erdoğan, o kampanyada, “haksızlığa uğramış Anadolu yiğidi” (misal Köroğlu) imgesiyle, “anaların, mazlumların, gariplerin Erdoğan’ı” olarak ön plana çıkarılıyordu. Yani, kadınların “Dombra”da “ana figürü” olarak yeri vardı. “Tabii ki Evet”te kadın figürünün yeri hiç yok.
“Evet” kampında kadın görüntüsü hiç yok: Yegȃne ön plana çıkan kadın figürü ise, Osmanlı Hanedanından bir kişi. Bu figürün birden medyatikleşmesi, bir kampanya çalışmasına benziyor açıkçası. Peki, kendisi bir Osmanlıoğlu olarak, “Evetçi asilzade” imajı ile, bir “rol model”, “ilham kaynağı” olabilir mi kadınlara? Açıkçası, bana kalırsa, ısrarla lanse edilen bu “Osmanlı ecdadiye” figürü, dizilerdeki hırslı ve haris, başroldeki “iyi karakterin” kuyusunu kazan yardımcı rollerdeki aktrisleri çağrıştırıyor. Dolayısıyla, “Kara Melek” bu tiplemenin, Türkiye kadınları üzerinde bir “iyi prenses”, “Lady Diana”vari bir imge yaratması bence biraz zor.
“Gelecek nesiller için tabii ki evet…”
Gelelim, oyuncu Murat Yıldırım ve AKP Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in, “Evet” demek ve “çocuk yapmak” arasında kurdukları çağrışımlara….Şahin, Kılıçdaroğlu’na hitaben, “Nikah masasında, ‘Evet’ demeseydiniz, üç tane çocuğa sahip olmayacaktınız” demişti. Murat Yıldırım ise, “Çoluk çocuğa karışmak istiyorsam, devletin bekasına ihtiyacım var. Onun için ‘Evet’ diyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamalar da çok tesadüfi gözükmüyor. “Tabii ki Evet” şarkısında yer alan “Gelecek nesiller için tabii ki evet” ve “Yüce milletin bekȃsı” için dizelerinin açıklamaya dönüştürülmüş halleri bunlar…
Peki, kamuoyu, “çocuklarının geleceği” ile “partili cumhurbaşkanlığı/başkanlık sistemi” arasında nasıl bir bağ kuruyor? Metropoll’un Ocak verilerine göre, toplumun yüzde 40’ı, anayasa değişikliklerinin “çocuklarının geleceği için olumsuz olacağını” düşünüyor. AKP’li seçmenin de, yaklaşık yüzde 32’si, Partili Cumhurbaşkanı/Başkanlık Sistemine geçişin, çocuklarının geleceği için olumsuz olacağını belirtiyor veya bu konuda fikrini belirtmek istemiyor. Yani, “çocuk için Evet” algısı da, tabanda karşılığı olan bir kampanya değil.
Erol Olçok, kampanyalarını tasvir için, “Gönüllere giremezseniz, sandıktan da çıkamazsınız” demişti.
Bakalım, “Evet” kampanyasının gönül ve sandık muhabbeti nasıl olacak…
“Tabii ki evet”in sözleri…
““Büyük bir millet güçlü bir devlet,
Son güne kadar biz varız elbet,
Haydi büyük ülkem haydi tam gayret,
Gelecek nesiller için tabii ki evet,
Tek millet, tek vatan için, toprağında yatan için,
Tüm ecdanın vatan için tabii ki evet,
Temmuz’a şahitler için, kahraman yiğitler için, gaziler şehitler için tabii ki evet,
Tarafsız bir yargı için, her görüşe saygı için, tarihinin hatırı için tabii ki evet,
Göklerden gelen bir karar vardır,
Yüce milletin bekȃsı için, sanma başka bir kurtuluş vardır,
Tam özgürlük için, tabii ki evet,
Tek millet tek vatan için, toprağında yatan için, tüm ecdad-ı vatan için tabii ki evet…”
http://www.artigercek.com/kutlu-zafer-ikr%C8%83mi-evet-kampanyasi/
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024