Sezin ÖNEY
Wikipedia, Türkiye'de 600 küsur gündür yasaklı.
İki kent, bir şehrin iki yakası, iki mahalle arasında gidip gelmeye çalışır gibi, iki ülke arasında gidip geliyorum bu aralar. Tuhaf bir ikilik; Türkiye'de araştırma yapar, bir konuda kolay biçimde bilgiye erişmeye çalışırken Wikipedia'ya erişilemiyor. Görünmez bir duvara çarpıyorsunuz adeta...
Sınırı geçiyorsunuz; Wikipedia'ya erişebiliyor.
Sadece birkaç metrelik bir sınır değişimi, insan hayatında bu kadar büyük değişiklik yapabiliyor.
Biliyorum Wikipedia'ya Türkiye'den de isteyen herkes erişiyor zaten; çeşit çeşit yöntemleri var. Özellikle, sosyal medyadan Wikipedia'nın yasaklı olması ile ilgili birşeyler paylaşınca, (özellikle de genç kuşaktan) "yan yollardan" bu gibi "yasaklı" kaynaklara nasıl girileceğine ilişkin bilgiler yollanıyor. Vakit ayırıp da, bu bilgileri yollayanlara çok teşekkür ediyorum ama benim içimden "bir yolunu bulup da" Wikipedia'ya girivermek gelmiyor.
Türkiye'nin milyonlarca genç insanı başta olmak üzere, neden koskoca bir toplum Wikipedia'dan veya herhangi bir halka, herkese açık bilgi kaynağından mahrum kalsın? "Herkes bir yolunu buluyor"; kimseye de bu konuda "bir yolunu bulduğu" için bir şey de denemez.
Mesele, "bir yolunu bulmaya" mecbur edilmek; ben şahsen Wikipedia ile ilişkimi sınırlar ötesine bırakmayı tercih ediyorum.
Akademik dünyada, öğrencilerimize, "Aman Wikipedia'yı kaynak gösterip karşıma gelme" derdik; evet, Wikipedia, akademik bir bilgi kaynağı değil. Akademik olarak, "bilgileri birkaç kaynaktan doğrulama, mümkün olabildiğince sınama" beklentimiz elbette var. Yani, başkasının ürettiği bilgiyi sadece kullanma değil, bilgiyi üretimini beklemek akademik dünyanın bir parçası.
Ama günlük hayatta, ansiklopedik kaynaklar, referans kaynakları mümkün olduğunca herkesin erişimine açık olabilmeli ki, herkes kendi kendisinin araştırmacısı olabilsin. Kendi zihninin yöneticisi, yaratıcısı olabilsin.
Tüm mesele de bu noktada sanırım.
Kendi zihninin efendisi olmak da...
İnsanların kendi zihnini ve kaderini yönetebilmesi, yönlendirmesine karşı çizilen sınırlarda…
Wikipedia sınırlar kapanırken doğdu
Wikipedia'nın kendisi 15 Ocak 2001'de doğdu. Sembolik bir tarih; zira o sene, 11 Eylül'de ABD'ye El Kaide saldırıları düzenlenecek ve "sınırların giderek kapanmaya başladığı dönem" başlayacaktı.
Bugüne geldiğimizde, sınırların kapanması öyle bir hâl aldı ki; şöyle bir haberle karşılaşabiliyoruz: Babası ve kendisi ABD vatandaşı olan, genetik bir hastalık nedeniyle ölüm döşeğinde olan iki yaşındaki Ali Hassan'ı son kez görebilmek isteyen Yemen vatandaşı annesi Şeyma Swileh'nin vize alabilmesi ancak uluslararası medya konuyu gündeme alınca mümkün olabiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 27 Ocak 2017'de 13769 Numaralı Başkanlık Kararnamesi ile getirdiği ve "Müslüman Yasağı" olarak anılan seyahat yasakları kapsamında, Şeyma Swileh'in ABD'ye seyahati "normal şartlar altında" yasaklı. Şeyma Swileh, şimdi Oakland'a seyahat ederek, oğlunu ziyaret edebilecek ve cenazesine katılabilecek.
Bu seyahati mümkün kılan da, keyfî biçimde, kanunların; tek bir kişinin bireysel istek, arzu ve tercihlerini (Trump'ın Müslüman Yasağı) karşı, kollektif insanlık bilincinin sınırları aşabilmesi, sınırlara karşı çıkması (medyanın yarattığı etkiyle, meselenin dünya gündemine girmesi ve toplu tepki yaratması) oldu.
"Sınırlar" meselesinde başka gündemler de var bugünlerde….
Belçika'da gündem, Başbakan Charles Michel'in istifasıyla hükümet krizi yaşanması. Sebep, Belçika'nın 13 Temmuz 2018'de Marakeş'te hazırlanan ve 19 Aralık 2018 imzalanan, Birleşmiş Milletler'in yeni göç anlaşmasına Belçika'nın taraf olması. "Düzenli, Güvenli ve Muntazam Göç için Küresel Anlaşma"( Global Compact for Safe, Orderly and Regular Migration), Belçika'nın aşırı sağ ve sağ partilerine birkaç beden büyük geldi. Oysa, adı üzerinde; bu anlaşma son derece "devlet dostu" ve göçü çoğaltmak değil, azaltarak nizama bağlamayı amaçlayan bir sözleşme. Sadece bu anlaşma değil; göç ve diğer birçok konuda, "komplo teorileri", yalan dolan sahte haberlerle kitlelerin kafaları şişirilince işte böyle sonuçlar ortaya çıkıyor.
Bir diğer güncel örnek, "Brexit"zede Britanya. Popülist sağın şişirdiği "göç fobisi" ve Rusya'nın da "Brexit'i destekleyen" biçimde Britanya’da bilgi kirliliği yaratılmasına ön ayak olduğu bir ortamda onaylanan Avrupa Birliği üyeliğinden çıkılması projesi, şimdi en çok İngiltere'nin kendisinin başına dert oluyor.
Avrupa Birliği'ne ulusal kaynaklarını kaptırdıklarına yönelik popülist propagandalarla, üyelikten ayrılma tercihini yapan Britanya’nın vatandaşları, şimdi şu tablo ile karşı karşıya: Brexit'i AB ile anlaşarak gerçekleştirmeleri hâlinde, 2030 yılına kadar, her sene 100 milyar Sterlin para kaybedecekler. Eğer ki Brexit'i anlaşmadan gerçekleştirirlerse de, maliyeti hesaplanamayacak bir kaos tablosu ortaya çıkacak. Britanya hükümetinin 18 Aralık 2018'de gerçekleşen kabine toplantısı sonucunda, "Anlaşmasız Brexit"e hazırlık başladı. Hazırlık derken de, tıbbi ilaçlar gibi temel ihtiyaç malzemelerinin stoklanması ve en az 3500 askerin teyakkuza geçirilmesi gibi tedbirlerden bahsediyoruz. Yani, anlaşmasız olarak Avrupa Birliği'nden ayrılması durumunda, Britanya’nın "ayrılık tarihi" olarak belirlenen 29 Mart 2019'da, bir nevî sıkıyönetime girmesi söz konusu olabilecek.
O çok kıymetli sayılıp yeniden sertçe dikilmesi istenen sınırların tekrar devreye girmesi nedeniyle, İngiltere'nin kendi adacığına hapsolması gibi bir durumdan bahsediyoruz.
"Sınırsızlık" veya "sınırlanmak"; kendini sınırlar içine hapsetmek — işte bütün mesele bu.
Zihin sınırlanabilir mi?
Zihnimizin sınırlanmasının, zihnimizin hapsedilmesinin 600. gününü geride bıraktık. Teorikman, zihinler hapsedilebiliyor ama pratikte böyle olmuyor.
Yasaklanan da aslında Wikipedia değil; bilgi, bilgiye erişim. Özgürlüğün tam da kendisi...Yolunu bulan buluyor; bulmak istemeyen de, "sınırlandığı" ve "yasaklandığının bilinciyle" yaşıyor.
Wikipedia, bilginin herkese açık olması, kollektif biçimde zekânın, bilginin ortaklaştırılarak herkes tarafından eşit biçimde erişilebilecek şekilde kullanıma açılması ana fikriyle kuruldu ve yaşıyor.
Bu açıdan kurucuları, Jimmy Wales ve Larry Sanger gibi isimleri, ortak bilgi ağına katkı veren yaklaşık 36 milyon “Wikipedian", "Vikipedyacılar", yani Wikipedia yazarını da aşan bir ortak akıl projesinden bahsediyoruz.
2018 Sonbahar verilerine göre Wikipedia, dünyanın beşinci en çok ziyaret edilen sitesi. Sayfaları ayda, 15.5 milyar defa ziyaret ediliyor. Ayda, yaklaşık 500 milyon ziyaretçisi var.
Böyle bir "uluslararası gerçekliğe" erişim sınırı koyarak Türkiye ne elde etmiş oluyor? Hiçbir şey; yasağı koyanlar ve 600 günü aşkın süredir devam ettirenler gelecek nesillerin birbirine aktaracağı bilgi birikimi çerçevesinde, "Wikipedia'yı yasaklayanlar" sayfasına isimlerini yazdırmış olacaklar sadece. Hattâ, belki Wikipedia'nın "rekorlar", "sansür", "internet yasakları" gibi sayfalarında da isimlerine, tarihin sonsuz geleceğinde kuşaklar boyu hiç silinmeyecek yerlerini bulurlar.
Yazarlar
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024