Mehmet Ali ALÇINKAYA
Ortadoğu, onyıllardır bitmeyen savaşların, otoriter yönetimlerin ve dış müdahalelerin kıskacında, halkların büyük acılar yaşadığı bir coğrafya olarak anılmaktadır. Bu çalkantılı tabloda, bölgesel güç mücadeleleri ve uluslararası çıkar çatışmaları, barış umutlarını sürekli olarak ertelemektedir. Son olarak İsrail'in İran'a yönelik saldırısı, bölgede savaşın boyutlarını genişletme riski taşıyan yeni bir dönüm noktası olmuştur. Ancak bu kısır döngüden çıkmanın tek yolu daha fazla silahlanma değil, köklü demokratik dönüşümdür. İşte bu noktada demokratik konfederalizm, Ortadoğu için alternatif bir barış ve birlikte yaşam modeli olarak öne çıkmaktadır.
İsrail tarafından İran’a yönelik gerçekleştirilen saldırı, hem iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden husumetin hem de bölgesel dengelerin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu saldırının hemen ardından İran’ın misilleme tehdidinde bulunması, Körfez'den Doğu Akdeniz'e kadar olan geniş bir coğrafyada halkların tedirginliğini artırmıştır.
İsrail bu saldırıyı güvenlik gerekçesiyle savunurken, İran bunu açık bir savaş ilanı olarak değerlendirmiştir. Her iki tarafın da askeri ve diplomatik müttefikleri devreye girerken, bölge halkları bir kez daha küresel aktörlerin çıkar hesaplarının gölgesinde kalmıştır.
Ortadoğu’daki çatışmaların çoğu, ulus-devlet modelinin dayattığı tekçilik, merkeziyetçilik ve dışlayıcılık nedeniyle daha da derinleşmektedir. Etnik, dini ve mezhepsel farklılıklar, bu modelde tehdit olarak görülmekte; çok kültürlülük bir zenginlik değil, bir "sorun" olarak tanımlanmaktadır.
İsrail’in güvenlik politikaları, İran’ın ideolojik yayılmacılığı, Suudi Arabistan’ın mezhepçi nüfuz alanı oluşturma çabası ya da Türkiye’nin milliyetçi refleksleri; hepsi aynı otoriter zemin üzerinde yükselmektedir. Bu yapıların halklara sunduğu tek gelecek, kontrol, baskı ve savaşın sürekliliğidir.
Demokratik Konfederalizm: Ortadoğu’da Barışa Giden Yol
Demokratik konfederalizm, merkezi otoritelere karşı yerel halk meclisleri, komünler ve tabandan örgütlenme yoluyla halkların kendi kendilerini yönetmesini savunan bir modeldir. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği bu sistem üç temel ilkeye dayanır:
1. Toplumsal cinsiyet özgürlüğü
2. Ekolojik yaşam
3. Doğrudan demokrasi
Bu model, ulus-devlet sisteminin baskıcı doğasına alternatif olarak ortaya çıkmakta, halkların eşitlik temelinde bir arada yaşamasını mümkün kılacak zeminleri oluşturmayı hedeflemektedir. İsrail ve İran gibi devletlerin politikalarının aksine, demokratik konfederalizm toplumlar arası barışı devletler arası rekabete feda etmez.
Bugün Ortadoğu halklarının önünde iki seçenek vardır: ya savaşları, müdahaleleri ve yıkımları besleyen ulus-devlet paradigmasında ısrar edilecek, ya da halkların ortak yaşamını mümkün kılacak demokratik, çoğulcu ve eşitlikçi bir model inşa edilecektir.
Demokratik konfederalizm, bu ikinci yolun somut adımlarını tarif etmektedir.
“Silahlar sustuğunda değil, halklar konuştukça barış gelir. Mezhepler değil, değerler birleştirir. Ulus-devletin değil, halkların çıkarı gözetilmelidir. İsrail, İran, Türkiye, Suriye ya da Lübnan… Bu coğrafyanın halkları, topyekûn bir demokrasi mücadelesinde birleşmelidir. Kadınların, gençlerin ve yerel toplulukların söz sahibi olmadığı bir sistem, barışı da özgürlüğü de getiremez.”
Ortadoğu’nun kaderi çatışmaya, göçe ve yıkıma mahkûm değildir. Barış, ancak halkların öz gücüyle, demokratik bilinçle ve ortak dayanışma kültürüyle inşa edilebilir. İsrail’in İran’a saldırısı gibi kriz anları, aynı zamanda sistemsel sorgulamaların derinleştirilebileceği fırsatlardır. Demokratik konfederalizm bu açıdan sadece bir yönetim modeli değil, aynı zamanda Ortadoğu’nun barışçıl ve özgür geleceği için bir umut ve yol haritasıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
16.06.2025
12.06.2025
9.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
21.05.2025
19.05.2025