Ahmet AY
Osmanlı Devleti’nin Sultan Abdülhamid Han döneminde yakaladığı yeniden diriliş; yönetim ve dünya ile ilgili bilgileri ders kitaplarından ve edebiyat dergilerinden ibaret olan Jön Türkler’in pervasızlıkları yüzünden gerçekleşmedi.
Sultan Abdulhamid Han’ı sevmese de Alman askeri uzman Comlar von der Goltz’un ifade ettiği gibi, “Osmanlı ancak ve ancak Sultan Abdulhamid’in güçlü liderliği ile dirilişini tamamlayabilirdi.” Ne var ki bizimkiler Alman Goltz’un gördüğünü göremeyecek kadar basiretsiz idiler. İttihad ve Terakki Avrupa’dan ve Sultan’ın yanından ayrılmaması gereken kimi şahsiyetlerden aldığı destekle İslam dünyasının etrafında kenetlenebilecek yegâne lider olan Abdulhamid Han’ı tahttan indirdiler, sonra Balkan faciasını yaşattılar, ardından da Birinci Dünya Savaşı ve çöküş.
Aslında Jön Türkler Sultan Abdülhamid Han hakkında basiretsiz sayılmazlardı. Zira onlar da Sultan’ın popülaritesinin her gün daha da arttığını görüyorlardı. Milletin gönlünde gittikçe artan Abdulhamid Han sevgisi ve milletin ona duyduğu güven Jön Türkleri çıldırtmaya yetmişti. Bu yüzden 1909’da onu oldu-bitti ile tahttan uzaklaştırdılar.
Sultan Abdülhamid Han’ın devlet yönetimindeki liyakat ve dirayeti ile ilgili yapılabilecek en çarpıcı tespit şu olmalı:
Sultan’ın hal edilişinden 9 yıl sonra koca İmparatorluğun topraklarının üçte biri Osmanlı’dan koptu.
Peki, bu kopuşun en önemli sebebi neydi biliyor musunuz?
Biliyoruz ki 1913 darbesi ile Osmanlı Devlet yönetimini tamamen ele geçiren ve Jön Türkler’i de içine alan İttihad Terakki, Abdülhamid Han’ın asla güvenmediği Batılı devletlerin Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü koruyacaklarına olan güveni kopuşun asıl sebebiydi. Bu saflık yüzünden Mayıs 1913 Londra Konferans’ı ile Osmanlı ikinci başkenti olan Edirne’yi de kaybetmişti.
İslam dünyası Sultan Abdülhamid’den sonra bölündü, parçalandı, dağıldı ve bu parçalanma bugün de devam etmekte. Suriye, Irak, Libya, Yemen, Filistin… param parça. İki milyara yakın nüfusu olan Ümmet-i Muhammed (as) başsız kaldığı gibi, etrafında kenetlenebileceği, dirayetli kararlar alabileceği uluslararası güçlü bir organizasyona sahip olmadıkları için dünya siyasetinde etkili olamıyor.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem Başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan İİT İstanbul zirvesi ile Kudüs konusunda İslam ülkelerini tek görüş etrafında birleştirdi. Hristiyan dünyanın da Kudüs’ü kutsal kabul etmesinden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa ve diğer devletlerle geliştirdiği diplomasi neticesinde BMGK ve BM Genel Kurulu oylamalarında istediği neticeyi aldı. Bu kararların çıkması Türkiye ve tabi ki Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve güvenirliği açısından son derece değerlidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin geldiği nokta İslam dünyasının uyuduğu asırlık derin uykudan uyanmasına vesile oluyor. İsrail’e dünyada özür dileten tek lider Sayın Erdoğan oldu. 5 ülkenin BM’de elde ettiği ayrıcalığa en sert tepkiyi koyan yine Cumhurbaşkanımızdı. Ta Afrikalarda mağdur Müslüman halka yüreğini açan, onlara hastane yapan, su kuyuları açan, gıda, giyim ve barınma konularında destek çıkan Türkiye/Erdoğan oldu. Yüksek sesle dile getirilmese de İslam Dünyası bir asır sonra aradığı liderini bulduğunu söylüyor.
Geçen Pazar günü Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üç Afrika ülkesine ziyaretlerde bulundu. Gittiği ülkelerde görülmemiş ilgi ve sevgi ile karşılandı. Sivil halk onu görebilmek için sabırsızdı. Daha önce Pakistan, Bosna, Makedonya gibi ülkelerde de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar sevildiğini görmüştük.
Bu kadar mı?
Sudan parlamentosuna girişinde ve parlamentodaki konuşması esnasında tüylerimiz diken diken oldu. Hep aynı tespit: Biz düşüş sebebimizi biliyoruz, başsız ve güçsüzdük. Şimdi güçlü Türkiye, güçlü lideri var…
Bu lider, Batı’nın bize kurduğu/kuracağı tuzakları iyi biliyor,
Türkiye’nin potansiyellerini, dinamiklerini iyi biliyor,
Türkiye’nin dünya siyasetindeki yerinin bu olmaması gerektiğini haykırıyor,
Bu lider Türkiye’nin Türkiye’den ibaret olmadığını, Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğunu biliyor ve söylüyor.
Dahası, bu lider İslam Dünyasının hak ettiği yerde olmadığını biliyor ve Müslümanların yeniden şahlanış reçetesine de sahip bir lider.
Peki,
Başta Cumhurbaşkanımızın kardeşliğinden şüphe duymadığı şahsiyetler olmak üzere, CHP ve Erdoğan karşıtlığı ile bilinen kesim ne yapıyor?
Sultan Abdülhamid Han’ı yukarıda boşuna anlatmadım. Lakin tarih tekerrür etmeyecek biiznillah.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019