Mustafa Karaalioğlu
Ülke için kaygılanan, bugünü dert eden, gelecekten endişelenen bir avuç cesur insan kutuplaşma bitsin diye çırpınıyor. Bir yanda baskı altına alınan öte yanda coşturuldukça coşturulan kimlik ve ideolojilerin ürettiği stresin ne denli büyük bir mesele olduğunu bilenler kederleniyor. İktidarın, iktidar gücünü kutuplaşmayla ayakta tutma çabası ve meyli ülkeyi verimsiz, çorak bir iklime mahkum ediyor.
O kadar verimsiz ki artık “Kederde sevinçte, tasada ve kıvançta bir arada olmak” klişesi bile anlam ifade etmiyor. Eğer aynı kampta değilse, kimse kimsenin sevincinin ve hüznünün parçası değildir. Siyaset ne kadar kıskançsa toplum o kadar bencildir. Siyasetin dili ne kadar gergin, dışlayıcı ve imha ediciyse toplumun dili de öyledir. Hakkaniyet, adalet, farklı fikre saygı tepeden aşağıya eriyor ve yok oluyor. Kutuplaşma ve ötekileştirme, konjonktürün rüzgarı olmaktan çıktı toplumsal bir özellik haline gelmiş bulunuyor. En iyi haber de en kötü haber de “Kimin işine yarıyor?” süzgecinden geçmeden sahiplenilmiyor. Herkes kendi kampının çıkarına bakıyor ve bir fayda yoksa başkasının hayrıyla ilgilenmiyor.
Sağımıza solumuza bakalım; bizden daha gergin ve kutuplaşmış ülke yoktur. Türkiye kapasitesini, üretkenliğini ve moralini eksiltmekte, ufkunu küçültmekte ve atmosferini karartmakta kendisiyle yarışıyor. Yorulmadan, bıkmadan, usanmadan… Parlamenter sistemden başkanlık sistemine kadar değişmeyen ve asla geri adım atılmayan tek projemiz budur. Seneler geçiyor, sistem değişiyor, dünya dönüyor, salgın bile geliyor ama biz gerildikçe geriliyoruz…
Üstelik artık kutuplaşmanın kurumsallaşması aşamasına geçildi. Önce yeni baro sistemiyle avukatların safları belirlendi, şimdi de tabipler ve ardından bütün meslek grupları aynı yola sokuluyor. Doktor, mühendis, baklavacı, börekçi, herkesin safı belli olacak, herkesin tarafı bir kağıda yazılacak, herkesin kimliği ayan olacak. Olacak ki, kim hain kim vatansever, kim milli kim gayrı milli anlaşılacak! Hatta kim Türk, kim değil…
Böyle bir ülkede ortak iyiden, müşterek hedeflerden ve “Hep birlikte Türkiye” olmanın imkan ve ihtimalinden söz edilemez. Ekonomisi ve yargısı krizde olan, yönetim sistemi başarısız, eğitimi ve kültürü dibe vurmuş Türkiye’nin dünya liginde muteber bir yere yürüyebilmesi hayal olur. Böyle bir ülke ekonomik değer üretemez, marka ve patent sahibi olamaz, diplomasının değerini artıramaz ve elbette insan kalitesini asla yükseltemez.
Gündelik siyaseti kurtarma telaşı ülkeyi telafisi zor bir verimsizliğe ve izi yıllarca kalacak bir kamplaşmaya sürüklüyor. Siyasal güç ne pahasına olursa olsun diyerek kazanılacak ve korunacak bir değer değildir. Sınırları vardır ve o sınırlar aşıldıktan sonra elde edilecek güç asla bir siyasi başarı sayılamaz.
Bir iktidar, ekonomiyi dış politikayı kötü yönetebilir; ülkenin ders notları dünya liginde düşük olabilir. Bugün olduğu gibi dostsuz kalabiliriz veya liderlik yapmaya heves ettiğimiz memleketlerin boykotuyla karşılaşabiliriz. En nihayet her kötü tablonun bir telafisi vardır, geçmişte de olmuştur. Fakat, ortadan ikiye yarılmış, birbirinin derdinden ve sevincinden uzak düşmüş toplumun derdine derman bulmak zordur.
Kendisinden olmayanın, kendisine benzemeyenin hakkını, hukukunu, sevincini ve kederini tanımayan bir topluma dönüşmenin geri dönülmez eşiğindeyiz. Gayrı, bundan büyük bir beka meselesi de olamaz…
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025