Fehmi KORU
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partili milletvekilleriyle toplu görüşmeler yapmakta…
O görüşmelerden edindiği izlenimi günün sonunda Parti Meclisi üyeleriyle paylaşacak Kılıçdaroğlu.
Erken seçimin kapıda olduğunun işaretleri alındığı ve baskın seçim endişesi büyüdüğü için bunu normal karşılamamız gerekiyor.
Zamanından erkene alınması beklenen seçimlerden biri cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu ve o seçim aynı zamanda sistem değişikliği yolunda atılan adımların sonuncusu sayıldığı için de, aday üzerinde spekülasyoınların istişari görüşmelerde gündeme gelmesi kaçınılmaz.
Nitekim gelmiş de.
CHP’lilerin takıldığı sendrom
Bazı milletvekilleri ‘‘Aday olarak Abdullah Gül’ün adı dolaşıyor; bunun doğru olmadığını şimdiden açıklayalım’’ teklifini CHP genel başkanına yöneltmiş…
Kulislerden öğrenilen, CHP liderinin, milletvekillerine, ‘‘Biz kişiler değil ilkeler üzerinde çalışıyoruz; diğer partilerle de görüşerek bu konuda bir tavır belirlemek niyetindeyiz’’cevabını verdiği…
Daha işe yarayan bir cevap ‘‘Yapılacak seçimde ilk turda olmazsa ikincisinde yüzde ‘50+1’ alabilecek sizlerin önereceğiniz bir isim var mı?’’ sorusu olabilirdi.
CHP’nin kendi içerisinden çıkaracağı herhangi bir adayın toplumun yarısından oy alabilme şansı yok. CHP’li bir adaya oy verebilecek seçmen oranı yüzde 30’u bile bulmuyor.
Siyaset bilimi jargonuyla konuşursak, CHP’nin şimdi içerisinde bulunduğu duruma ‘Ekmeleddin sendromu’ diyebiliriz. Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimine MHP ile bir ortak aday üzerinde uzlaşarak gitmişti CHP ve ortak aday olarak belirlenen Ekmeleddin İhsanoğlusonradan MHP saflarına katılarak Meclis’e girmişti.
Sanırım CHP’liler bunu sorun haline getiriyor ve tekrarlanmamasını arzu ediyor.
‘‘Formül işe de yaramadı’’ da diyor CHP’liler…
O seçimde ortak aday yüzde 40’a yakın (38.44) oy almıştı.
Yüzde 38.44…
Çok değerli bir bilim tarihi profesörü olma ve literatüre emsalsiz eserler kazandırması yanında, uluslararası camiada da takdir edilen bir kişiliğe sahip Ekmeleddin İhsanoğlu, aslına bakılırsa, muhalefetin o dönemde bulabileceği en ideal adaydı. Ancak bir eksiği vardı: Kamuoyu tarafından kişiliği, o güne kadar neler yaptığı ve hangi özellikleri sayesinde cumhurbaşkanlığına münasip görüldüğü bilinmiyordu.
Buna rağmen yüzde 40’a yakın oy almayı başardı Ekmeleddin İhsanoğlu…
Kendisini aday gösteren partilerin teşkilatları çalışmadığı, arkasında adaylığını başarıya çevirecek bir siyasi mekanizma da bulunmadığı halde…
Nedense bu gerçeği görmek yerine akıllarını ‘‘Formül işe de yaramadı’’ peşin fikrine takmış görünüyor CHP’liler…
‘‘Kazanabilecek bir ismi siz verin’’ cevabıyla yetinilmesini zaten o yüzden tavsiye ettim.
Öyle bir isim muhalefet partilerinin hiçbirinde yok.
AK Parti de eşit görüntülü yarışı istemeli
AK Parti adayının -o kişinin şahsen hükmettiği oy yüzde 50’nin üzerinde dolaşan TayyipErdoğan olması bile gerekmiyor, herhangi bir AK Partilinin- daha ilk turda kazanabileceği bir seçim olacak yapılacak ilk cumhurbaşkanlığı seçimi…
Muhalefet partilerinin (CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin) cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi partilerinin sınırlarını aşan, şahıs olarak da seçildiğinde partiler üstü kalabilecek, aralarında uzlaşabildikleri ilkeleri hayata geçirmeyi benimseyecek ve benimseyebileceğine toplumun güvenebileceği bir ismi aday olarak belirlemeleri gerekiyor.
O ismin illa Abdullah Gül olması da gerekmiyor.
Kendisine sorulduğunda Gül de adaylığa razı olabileceği yolunda bir işareti bugüne kadar vermedi zaten.
Ancak sayılan özellikle sahip başka biri bulunamazsa Abdullah Gül’e bu yolda baskı yapmak düşünülmeli.
Gül’ün yarışa katılması AK Parti için de olumlu bir gelişmedir.
AK Partililer yarışa o kadar önde başlıyorlar ki, adaylarının karşısına çıkacak adayın kimliği o tabloyu zor değiştirir. Ancak yarışın eşite yakın şartlarda geçtiği tablosu ülke için olduğu kadar AK Parti’nin de yararınadır.
Türkiye gerçekleri, daha doğrusu seçmenlerin profili, böyle bir eleme sürecini zorluyor, ne yapalım gerçek bu.
İlkeler belli
Kulislerden, CHP liderinin görüştüğü partili milletvekillerini herkesten oy alabilecek bir isim belirlemede kendisine yardımcı olmaya davet ettiğini de öğrendim.
Parlamenter sisteme dönülmesi yolunda adımlar atılmasını, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, karar mekanizmasında şeffaflık, denge ve denetleme işlemine yatkınlık, israf ve yolsuzluklarla mücadele ilkeleri istikametinde bir yeniden yapılanmayı gerçekleştirebilecek bir kişi olabilir muhalefetin destekleyebileceği aday…
CHP’nin veya herhangi bir partinin tek başına belirleyeceği veya zorlama yoluyla bir partinin diğerlerine empoze edeceği bir isimle gidilecek seçimin olumsuz sonucuna bütün partiler katlanmak zorunda kalacaktır.
Türkiye içte ve dışta belli merkezler tarafından ‘tek adam rejimi’ tarzında takdim edilen bir ülke olduğu görüntüsünü de bu sayede yıkabilir.
En azından iki güçlü adayın yarıştığı bir seçim bu amaca hizmet edebilir.
AK Parti’nin MHP ile gerçekleştirdiği ‘cumhur ittifakı’nın hazır oyu (yüzde 50 AK Parti, yüzde 12 MHP olduğuna göre) kendi adayını rahatça seçtirecek bir çoğunluğa ulaşıyor nasıl olsa…
Kılıçdaroğlu, milletvekillerine, ‘‘Başka partilerle görüşmelerimiz sürüyor’’ da demiş.
Radara yakalanmadıklarına göre, olağanüstü gizli yürütülüyor olmalı o temaslar…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025