Mustafa PAÇAL
Bugün 23 Nisan Çocuk Bayramı, yarın 24 Nisan Ermeni Soykırımı’nın 100. Yıldönümü; biri tüm çocuklar için bayram, diğeri ise Ermeni çocukları için acı ve elem günü…
Gelin bu acı olaya birlikte bakalım.
Osmanlı’nın 1900’lü yıllara gelindiğinde çöküş dönemini sürüyordu.
Avrupa için “hasta adam” olan Osmanlı, 1912 Balkan Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya çekilmek zorunda kalmıştı. İttihat Terakki’nin 1913 Babıâli Baskını sonucu devlet erkânı ele geçirilmişti.
Yeni yönetim, Avrupa’da monarşilere karşı kurulan “ulus-devlet” yapılanması çerçevesinde bir devlet kurmak istiyordu.
Yani Osmanlı’dan devir alınan bu çok renkli etnik ve kültür coğrafyasında tek bir ulus ve tek bir kültür yaratılacaktı.
Yalnız bunun nasıl yapılacağı da en az kendisi kadar önemliydi.
Önce bir düşman sonra da bir “düşmanlık hikâyesi” yaratılmalıydı.
Düşman bulunmuştu: “Müslüman olmayanlar” düşman sayılacaktı.
Özellikle de Ermeniler…
Neden Ermeniler, çünkü o tarihlerde Anadolu toprakları üzerinde yaşayan halkların en fazla nüfusa sahip olanlardan bir tanesi idi Ermeniler.
Yaklaşık iki milyon Ermeni, o tarihlerde bu toprakların kadim halkı olarak yaşamlarını sürdürüyorlardı.
Ermeniler yaşamın her alanında bilge ve usta kişilerdi ve genel olarak eğitimli ve hâli vakti yerinde, saygın insanlardı.
Ermeniler için bir “düşmanlık hikâyesi” şöyle türetildi.
‘Çar orduları doğu Anadolu’ya girdiğinde Ermeni çeteciler Ruslarla bir olarak Müslüman halka saldırmışlardı.’
İşin bahanesi bu yapıldı.
Bu düşmanlık hikâyesi dillendirilmeye başlandı.
Diğer yandan ise işbirliği kurulacak bir cinayet şebekesi oluşturmak gerekiyordu. İşler bir gizlilik ve disiplin içinde yapılmalıydı.
Ermeni nüfusu daha yoğun olarak Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ağırlıkla Kürtlerle birlikte yaşıyorlardı.
İttihatçılar bir yandan devlet aygıtını bu işe hazırlarken, diğer yandan ise kimi Kürt aşiretleriyle bu işin pazarlığını yapmaya başlamıştı. Sonunda bir yandan Teşkilat-ı Mahsusa, diğer yandan kimi Kürt aşiretlerinin kurmuş olduğu Hamidiye Alayları Ermeni soykırımını gerçekleştirmek için hazırlanmıştı.
Soykırımı teşvik için ise ortadan kaldırılacak olan Ermenilerin malı, mülkü ve ırzının ödül olarak verilmesi ortaya konulmuştu.
Önce Ermeniler yerlerinden yurtlarından tehcir (zorunlu göç) edilecekti ve sonra tehcire maruz kalan Ermeniler içine düştükleri çaresizlik yüzünden yollarda ölecekler ve geri kalanlar ise bulundukları yerde yok edilecekti.
Öyle de oldu çoğu tarih kaynaklarına göre bir milyon Ermeni soykırıma uğratılmıştı.
Şimdi çoğu İstanbul’da yaşayan altmış bin kadar Ermeni kaldı.
Bu acı sadece Ermenilerin değil, bu acı Anadolu halklarının bir asırlık acısı…
Dünya bu acıya sessiz kalmıyor ve kalmayacak, bu biliniyor.
Karar ve açıklamalar arka arkaya geliyor.
Bir önceki yıl Ermenilere “taziye” dileyen durumdan çıktık.
Bu sene “bir kulağımdan girer diğerinden çıkar” durumuna geriledik.
Diğer yandan ise sorun Ermeni soykırımı olunca siyasette farklılık kalmıyor.
İktidarı muhalefeti “İttihatçı” çizgide hemen buluşuyor.
Oysa böyle olmamalıydı.
Taziyeden sonra özür, özürden sonra yüzleşme gelmeliydi.
Oysa Ermenistan’la başlatılan diyalog karşılıklı iyi komşuluk ilişkilerine dönüştürmeliydi.
Ama “büyük Türk devleti” bunları tercih etmedi. Anadolu halklarının acısı dindirecek adımları atmak istemedi; içine kapanmayı ve “yalnızlığı” tercih etti.
Bu tercihte bulunanların Kürt sorununu çözmesi de beklenmemeli.
Ermenileri düşman gören “Türk milliyetçiliği” zihniyeti Kürtleri de kardeş göremez.
Resmî mezhebi Sünnilik olan bir devlet, bunun dışındaki mezheplere din ve vicdan özgürlüğü tanıyamaz.
Bugün anlaşılan o ki az gittik uz gittik ancak “İttihatçı zihniyeti” aşamadık.
Yani yine İttihatçı, Türkçü, Sünnici duvara tosladık.
Ermenilerin acılarını yürekten paylaşıyorum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Şimdilik geçmiş olsun Ahmet Altan…
15.04.2021 - Yeni anayasa mı?
10.02.2021 - Salgın,Boğaziçi direnişi ve Trump faşizmi…
13.01.2021 - Siyasette iklim değişikliği ve HDP…
23.12.2020 - İktidarda ve muhalefette sınav verecek…
7.02.2020 - Yolunu kaybeden ülke
22.10.2020 - AB ile yeniden başlamak…
12.10.2020 - Devlet ve adalet…
2.09.2020 - İktidarı sürdürebilmenin iki yolu…
26.08.2020 - Garip olan bilmediklerini de bilmiyorlar…
15.08.2020
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Ro$ev sîtav
"Şeyh Said’i aşağılayan, Seyid Rıza’yı idam eden ve on binlerce Dersimliyi fare zehiriyle katledenlerle kol kola olan ulusalcılar ne zamandan beri Türk ve Kürtlere dost oldular?.." Unutulmasin ki, en genel anlamda Kurdistan da ve Türkiye de sol, her zaman insanliga, ozel olarak ta Kurtlere dü$man olmu$tur.. C. Bayik ta sol dur, o türden söylemleri son derce kendi içinde bütünlüklüdür..
Mehdi avis
Genel anlamda haklısınız.Eksik bıraktığınız bir kaç konu var bence;1.Örgüt gerçekte kürtlerin temsilcisi midir? ve gerçekten barış istiyor mu? 2.Kemalizmin doğu,güneydoğuda ki güvencesi olduklarını BDP söylüyor zaten 3.Derin devletin 100 yıldır; kimi kime kırdırdığı,kimi kiminlerle kurtardığını ve kimleri kimler ile dost kıldığını siyasi boğuşmalar içinde onlarca kez gördük,görüyoruz ve göreceğiz.